29 Eylül 2007 Cumartesi
Ücretsiz Muayene İçin
0 216 355 72 72 Dora Klinik
25 Temmuz 2007 Çarşamba
Dr. FATİH DAĞDELEN : Estetik ameliyat için güven şart

Estetik cerrahinin ve teknolojinin her geçen gün ilerlemesiyle de günümüzün insanı, güzellik adına kendi kendini tepeden tırnağa değiştirebilecek duruma geldi. Ülkemizde de plastik cerrahi son yıllarda büyük adımlarla ilerledi.
Artık kimse yurtdışında ameliyat olmayı düşünmüyor. Ülke sınırları içerisinde birçok uzman bu işi başarılı bir şekilde yapıyor.
Estetik, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Fatih Dağdelen plastik cerrahide ülkemizde önemli gelişmelerin olduğunu ve hastaların sayısının her geçen gün arttığını belirtiyor. Hastaların kendilerine geliş şeklinin yaş gruplarına göre değiştiğini söyleyen Op. Dr. Fatih Dağdelen, “Örneğin 18–25 yaş arasında en çok burun, 25–45 yaş arası yağ toplanması, meme ve karın sarkmaları, 40–50 yaş arasında yüz şikayetleri olabiliyor.” diyor.

Oysaki biz ona hayal ettiğini değil, yüzüne uygun olabilecek en doğal burnu gösteriyoruz. Bilgisayarda çalışıyoruz. Bu yöntemle çalışmak aynı zamanda olabilecek hataları da beraberinde önlüyor.” diyor.
Hayata çabuk dönülüyor.
Ameliyat sonrası günlük hayata dönüşte klasik yaklaşımdan giderek uzaklaşıldığını söyleyen Op. Dr. Fatih Dağdelen, “Örneğin ameliyat sonrasında hastaların ağrılarını azaltan enjeksiyonlar yapılıyor.
Ameliyat sonrası günlük hayata dönüşte klasik yaklaşımdan giderek uzaklaşıldığını söyleyen Op. Dr. Fatih Dağdelen, “Örneğin ameliyat sonrasında hastaların ağrılarını azaltan enjeksiyonlar yapılıyor.
Estetik burun ameliyatında artık burun içine tampon yerine burundan nefes almayı engellemeyecek splintler konuluyor. Böylece hasta ameliyat sonrası bile rahat nefes alıp veriyor. İyileşme, 1–2 hafta içinde oluyor. Liposuction’da varis çorabına benzer streç bir çorap veriliyor.
Böylece şişkinlikler önleniyor. Saç ekimi ameliyatlarında önceden yaşanabilen problemler mikroimplantasyon tekniğiyle artık yaşanmıyor ve daha doğal bir saç çizgisi elde edilebiliyor.” diyor.
FATİH DAĞDELEN (Estetik Cerrah Op Dr Fatih Dagdelen) ESTETİK AMELİYATLARLA (Burun ,Meme , Yüz,Vücut vb) İLGİLİ SIKÇA SORULAN SORULARINIZI CEVAPLIYOR

Soru 1: Estetik ameliyatlarda iz kalmaz deniyor, ama bir tanıdığımda gördüm; meme küçültme ameliyatı geçirmiş ve göğüslerinde izler kalmış. Bu doğal mıdır? Cevap1/Dr Fatih Dağdelen : Tüm cerrahi girişimlerde az ya da çok iz kalır. Bu doğanın kanunudur. Ciltte bir kesi yapılıp, burası daha sonra dikildiğinde mutlaka iz kalır. Estetik cerrahide önemli olan izin dikkat çekmeyecek saklı bir yerde kalması; mümkün olan en küçük kesiden ameliyatın yapılması ve tabii ki dikişin estetik kurallarına uygun olacak şekilde dikilmesidir.İzler, yara iyileşmesi tamamlandığında , farkedilemeyecek kadar az belli olurlar.
Soru2: Estetik ameliyatlarindan; burun,meme,karın germe, liposuction ve kulak operasyonlarında izler ne zaman gorunmez hale gelir ve dikişler nerelerde saklanır? Cevap2/Doktor Fatih Dağdelen : Örneğin karın germe ameliyatında dikiş izi, bikininin içinde kalır; sezaryen izinin daha uzunu gibidir. Kepçe kulak düzeltilmesinde de dikişler kulak arkasından atıldığı için kalan iz kulak arkasındadır.Ameliyatta kulak zaten arkaya yatırıldığı için kalan iz -arkadan bakılsa dahi- pratik olarak görülmez.Burun estetiğinde kesi genellikle burun deliği içinde sınırlı kalır ve tüm ameliyat burun deliğinin içinden yapılır. Burun cildine dışarıdan görülebilecek bir kesi yapılmaz. Ameliyat sonunda burun deliği içine atılan dikişlerin izlerinin dışarıdan görülmesi mümkün değildir. Liposuction (yağ aldırma) gibi ufak deliklerden yapılan ameliyatlardan sonra kalan 1 santimlik izleri genellikle dikişler alınıp iyileşme tamamlandıktan sonra hastaların kendileri dahi göremezler.
Soru 3: Goz kapağı operasyonları yüz bölgesınde olması ve ince bir deri tabakasına sahip olması dolayısıyla izlerin yok olması nasıl bir seyir izler?Cevap3/Doktor Fatih Dağdelen : Plastik cerrahide izin az kalmasını sağlamanın bir başka yolu da kesiyi zaten iz olan bir yerden yapmaktır. Örneğin gözkapağı torbaları alındıktan sonra atılan dikişler, yara iyileştikten sonra hiç belli olmaz. Bunun sebebi zaten göz kapağında enine çizgilenmenin olmasıdır. Tabii ameliyat izinin belirsiz olması için atılan dikişlerin de yerine göre uygun atılması gerekir. Gözaltı torbaları alındıktan sonra atılan dikiş ile karın germede atılan dikişler aynı değildir. İz ile ilgili olarak yara bakımı ve pansumanın yapılış şekli de önemlidir. Ayrıca izin az kalmasını sağlayacak ,yara iyileşip dikişler alındıktan sonra kullanılan, contractubex, scarfade jel ve silikon sheet gibi ürünler de mevcuttur. Olmayı planladığınız estetik ameliyat ile ilgili olarak uzman doktorunuz Op.Dr.Fatih Dağdelen’e danıştığınızda bu konuda size daha geniş bilgi verecektir.
Soru4: BENLERİ ALDIRMAK ZARARLI MIDIR? TANIDIKLARIMIZ «ALDIRMAYIN KANSERE DÖNER» DİYOR. AYRICA BENLERİN ERKEĞİ, DİŞİSİ VARMIŞ. DİŞİ İSE ÜRERMİŞ. BU DOĞRU MU? BENLERİN KÖKÜ VAR MIDIR? ALININCA TEKRAR ÇIKAR MI?Cevap4/Doktor Fatih Dağdelen : Benler bir kaç sebepten alınır. Ya görünüşü kişinin hoşuna gitmiyordur, ya kötü huylu bir lezyona dönüşmüştür ya da kötü huylu bir lezyona dönüştüğü şüphesi vardır. Benin yakınında başka ufak ufak başka benler çıkıyorsa, rengi değisiyorsa, üzerinde kanayan, kapanmayan bir yara çıkmışsa, ben son zamanlarda büyümeye başlamışsa yada kaşıntılıysa bir uzmana danışmak gerekir. Kişi benin alınmasını estetik amaçlı istiyorsa benin estetik kurallarına göre çıkarılması ve dikişin estetik prensiplerine uygun atılması gerekir. Bu konuda doktorunuza Op.Dr.Fatih Dağdelen’e danışmanız en dogrusu olacatıt. Benlerin erkeğinin olduğu, dişisinin olduğu, alındığı zaman üremesi gibi inançlar ise tamamen yanlıştır. Benler ciltteki bazı tip hücrelerin bir bölgede toplanması ile oluşmuş cilt lezyonlarıdır. Erkeği, dişisi olmaz. Uygun şekilde çıkarılırsa tekrarlamaz, üremez ya da çıkarıldığı halde kötü birşeye dönüşmez. Tam aksine eğer benin kötü huylu (kanser) olduğu süphesi varsa çıkarılması gerekir. Benlerin kökü yoktur, tamamen ciltte yerleşmiş lezyonlardır. Eğer bir benin kötü huylu bir lezyona dönüştüğü şüphesi varsa uygun şekilde çıkarılmalı ve incelenmek üzere patoloji laboratuarına gönderilmelidir.
Soru5: SİLİKON NEDİR? ZAMANLA DEĞİŞTİRMEK GEREKİR Mİ? VÜCUDA ZARARI VAR MIDIR? ALTERNATİFLERİ NELERDİR? SİLİKON PROTEZLERİN PATLAYABİLDİĞİNİ OKUYORUZ GAZETELERDE, BU DOĞRU MUDUR? Cevap5/Doktor Fatih Dağdelen : Silikon (silicone), silikondan elde edilen bir sentetik polimerdir. Silicon, 1824'de bulunmuştur ve kumda, opal ve quartz taşlarında bulunan silika (silica-silicon dioxide SiO2)'dan elde edilir. Oksijen ve karbon ile birlikte dünyada en çok bulunan maddelerdendir. Bugün tıbbın tüm dallarında geniş olarak kullanılan silikon vüda zararı olmayan, kullanıldığında vücutta yıllarca kalabilen bir maddedir. Katı silikon uzun yıllardır yüz implantları (elmacık kemiklerini ya da çene kemiğini büyütmek için konan implantlar), eklem protezleri, intragastrik balonlar, meme protezleri, testis protezleri gibi bir çok şekilde kullanılmıştır; hatta silikon bugün bir çok ilacın bileşiminde yer almaktadır.
Soru6: Slikonların Amerikada ve Avrupada artık kullanılmadığını duyuyoruz bu dogrumudur?Cevap6/Doktor Fatih Dagdelen : Yapılan bir araştırmada otopsilerden alınan örneklerden, insan vücudunda eser miktarda da olsa serbest silikonun bulunduğu anlaşılmıştır. Silikonun katı şeklinde kullanımının zararı olmadığı kanıtlanmıştır ve katı silikonun tıbbi amaçlarla kullanımı FDA tarafından onaylanmıştır. Boylece Amerika ve Avrupada ve dunyanın 4 bir yanında slikonlar kullanılabilinir.
Soru7: Slikonun meme kanseri yaptıgı söyleniyor dogrumudur?Cevap7/Doktor Fatih Dagdelen : Silikondan yapılmış meme protezlerinin meme kanseri riskini artırdığı iddia edilmiş fakat bu kanıtlanmamıştır. Bu, meme protezi taktıran hastalarda meme kanseri olmaz demek değildir. Meme protezi konan hastalarda da meme kanseri riski normal populasyondaki kadardır. Yalnız silikon takılan bayanlarda protez, meme dokusunu daha fazla öne çıkardığı için meme kanserinin teşhisi kolaylaşıyor olabilir; bu da meme protezi ile meme büyütme yaptıran bayanlarda daha sık meme kanseri oluyor izlenimine yol açmış olabilir. Bu konuda internette yayınlanmış bir FDA raporu için tıklayınız.
Soru8: Meme protezlerinin ömrü ne kadardır ?Cevap8/Doktor Fatih Dağdelen : Meme protezlerinin bir ömrü yoktur, zaman icinde degistirilmesi gerekemez. Sadece protezin icindeki serumun bir şekilde dışarı sızması, protezin yıllar içinde çok ufak miktarda hacim kaybına uğraması demektir, patlaması anlamına gelmez; ayrıca serum sızsa bile bunun vücudunuza bir zararı yoktur, vücut tarafından bu serum fizyolojik kolayca emilip atılır.
Soru9: Slikonlar patlarmi?Slikon taktırdıkdan sonra uçağa binebilirmiyim saunaya girebilirmiyim?Cevap9/Doktor Fatih Dagdelen : Magazin basınında meme protezleri ile ilgili her haber "falan falan kişinin protezleri patladı!" şeklinde sansasyonel bir tarzda verildiği için meme protezlerinin kolayca patladığı sanılıyor. Aslında bir silikon meme protezini patlatmak o kadar kolay değildir. Meme protezleri olan bir bayanın uçağa binemeyeceği, saunaya giremeyeceği yaygın bir yanlış inanıştır. Bu gibi inanışlar Discovery Channel televizyonunda "Myth busters" programında denenmiştir. Bu programda iki adet silikon protez bir basınç odasına konmuş çok yüksek ve çok düşük basınçlara maruz bırakılmıştır.
Protezlerin hacminde hiç bir değişme olmamış, içindeki serumda ve silikon jelde herhangi bir yapısal değişiklik oluşmamıştır. Hatta protezler bir insanın hayatta kalamayacağı kadar yüksek ve düşük basınçlara maruz bırakılmış, yine de protezlerde herhangi bir değişim görülmemiştir. Programın bilimsel danışmanlığını Prof. Dr. Gregory Georgiade (ünlü "Georgiade plastik cerrahi" kitabının yazarıdır) yapmıştır. Yani meme protezi taktırmış bir bayan dilediği gibi uçağa binebilir, derin denizde tüplü dalış yapabilir.
Soru10: SİLİKON TAKTIRMAYI DÜŞÜNÜYORUM. DAHA SONRA BEBEK DOĞURURSAM EMZİRMEME ENGEL OLUR MU? BEBEĞİME BİR ZARARI OLUR MU?
Cevap10/Doktor Fatih Dağdelen : Silikon protezler meme dokusunun altına ya da meme dokusunun altındaki göğüs kasının altına yerleştirildiği için emzirmeye bir zararı yoktur. Silikon protezi ile meme büyütme ameliyatında meme dokusu ile süt kanalları arasındaki bağlantılar kesilmemektedir. Dolayısı ile emzirebilirsiniz. Ayrıca yerleştirilen meme protezi anne sütünün kalitesinde bir bozulmaya yol açmaz; hem size hem de bebeğinize bir zararı yoktur. Bu konuda internette yayınlanmış bir FDA raporu için tıklayınız.
BAĞDAT KLİNİK İLETİŞİM
Bağdat Cad. No:367/5 Erenköy/İSATNBUL
Tel: 0216 355 72 72 (Pbx)
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)